<
|
|
Yazan: Bimeyko sakini |
Tarih: 27 Nisan 2010 Salı |
Konuç Mevkii Bimeyko Koop. Beldenin 2. konut alanındadır. Kooperatifler kurulurken (2 Konut alanlarında) yolları kendileri yapacaklarına, elektriklerini ve sularını temin edeceklerine, altyapı yapacakalarına(kanalizasyon, arıtma v.b.) dair taahhütname verirler. Çandarlı Belediyesi yine de bütçe imkanları ölçüsünde yoğunluğun en fazla olduğu alandan başlayarak hizmet vermeye çalışmaktadır. Çandarlı Belediyesi, Arıtma sistemi projesine Bimeyko alanını dahil etmeyi imkanlar elverir ise düşünüyor. Bunun için Bimeyko Kooperatifinin altyapısının tamamen yapılmış olması gereklidir. İller bankası ile yapılan görüşmeler neticesinde 2010 yılı içerisinde Çandarlı Beldesi arıtma tesisini yapmak üzere anlaşmaya varılmıştır. Tesisin bitmesinin ardından Bimeyko imkanlar ölçüsünde sisteme bağlanacaktır. İller bankasından ödenek çıkartılmış olup ( % 50 ) katılımcıların bedeli daha sonra belirlenerek tahsil edilecektir. Bilgilerinize sunulur. |
Yazan: Yücel Çelik |
Tarih: 20 Nisan 2010 Salı |
Sayın Yonetici, Anneme ait (Binnaz Çelik) 860/14 nolu ada/parsele ödenen aidat ödemelerin yaptığınız duyuru kapsamında geri ödenmesi hususunda yapılması gerekenleri bildirmenizi rica ederim. Ayrıca bu arsalardaki mağduriyet için yapılanlar yada yapılması gerekenler konusunda bilgilendirirseniz sevinirim. H.Yücel Çelik (532) 377 65 75 hycelik@hotmail.com |
Yazan: Bimeyko Toplu Yapı Yönetimi |
Tarih: 18 Nisan 2010 Pazar |
Sayın Çakaloz verilerimizde kayıtlı aidatlar şöyledir.31.10.2008 20/17.12.2008 40/24.02.2009 59/27.04.2009 40/30.06.2009 40/12.10.2009 60/19.01.2010 60 |
Yazan: ÜMİT ÇAKALOZ |
Tarih: 16 Nisan 2010 Cuma |
aidat borcumun 60tl olması gerekirken 91tl olarak gözükmektedir.Nedeni açıklanırsa memnun olurum.Saygılarımla |
Yazan: salih şişmanoğlu |
Tarih: 15 Nisan 2010 Perşembe |
Cengiz bey, sitenizin mesaj bölümü hızla internet blogu olma yolunda.Sizden dileğim, Bimeyko da tapusu olmayan kişilerin uluorta yazdığı ve yönetimle iletişim için değil birbirleriyle uğraştıkları yazıları filtrelemeniz.Yönetmeye meraklı komşularımız da seçim zamanı ortaya çıkarlarsa daha gerçekçi olur.Laf ebeliği en kolayı. |
Yazan: Sadi GENÇ |
Tarih: 15 Nisan 2010 Perşembe |
Yönetimin bu hoş olmayan gidişe müdahele etmesi memnuniyet vericidir, Ali Cengiz beye teşekkürler. Hepimizin amacı BİMEYKO yu daha da geliştirmek ve güzelleştirmek olmalıdır ki herkesin de bu düşüncede olduğuna inanıyorum. Fakat bunu yaparken tek doğrunun sadece kendi düşüncemiz olduğu, başkalarının fikirleri saçma ve uygulanabilirliğinin hiç olmadığı iddiası, galiba içine düştüğümüz en büyük yanlıştır diye düşünüyorum. Yöneticilik yapmak gerçekten özveri ve sorumluluk isteyen bir iştir. Eleştirilerimizi yaparken empati kurmalı ve uygulanabilir seçenekler ortaya koymalıyız ki olumlu yönde gelişmeler meydana gelebilsin. Ben 2 yıl önce bir arsa aldım ve ev yaptırmayı düşünüyorum. Bu zaman zarfında da olumlu gelişmeler görüyorum, yönetimin yaptıklarını destekliyor ve başarılar diliyorum. Saygılarımla. |
Yazan: Bimeyko Toplu Yapı Yönetimi |
Tarih: 13 Nisan 2010 Salı |
Bimeykoda arsası olmayan ad, soyad ve gerçek bir mail adresi yazılmayan mesajlar silinecektir. Her mesajda belirtilen mail adresine bilgi mesajı atılacaktır. Mesaj yaznın kimlik bilgileri veri tabanımızla karşılaştırılacaktır. |
Yazan: Orhan ŞAHİN |
Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi |
Hoşgörü, müsamaha, tahammül, katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma demektir. İzin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına da gelir. Sosyal ilişkilerde bir tarafın, bazen farkında olmadan, kasıtlı olmayarak, bazende kasıtla diğer tarafa (maddi/manevi) zarar verebilecek bir sahne yaratması durumunda, diğer tarafın bunu görmezden gelerek veya cevabınından vazgeçerek ödün vermek tahammülünü (erdem) gösterebilmesidir.Tasavvuf’ta Mevlana hoşgörü’ye en güzel örnektir.Hoşgörülü olmak insanlarla ilişki kurmanın en iyi yoludur.Herkesi hoşgörülü olmaya çağırıyoruz. |
Yazan: ASUMAN |
Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi |
Ben Cemil beyin düşüncelerini ifade ettiğini ve kötü niyetli olmadığını düşünüyorum.Bence en az Cenk Bey kadar Cemil Bey de yönetimi destekliyor.İyi niyetle fikir beyan ediyor.Fikirlerine katılıyormuyum hayır.Evet şu an Bimeykoda 180 küsur hane olabilir .Ama bu bir güçtür.Çandarlı nın kış nüfüsu kaç kişi ki. |
Yazan: Ali Cengiz Kurt |
Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi |
100. maymun fenomeni... « : 21 Ağustos 2008 - 18:02:37 » Ken Keyes Jr.dan belki de hepimizin hayatını değiştirecek bir gerçek deneyin öyküsü. Size gerçek bir hikâye anlatacağım: Yüzüncü Maymunun hikâyesini... Pasifik Okyanusunda irili ufaklı birçok ada. Bu adalarda Macaca Fuscata türü Japon maymunları yaşıyor. Bu adalardaki maymunların doğal ortamları içindeki davranışları otuz yılı aşkın bir süre bilim insanları tarafından gözleniyor. 1952de Koshima Adasında bilim insanları maymunların beslenmesi için kumların içine tatlı patates bırakıyorlar. Bu adanın maymunları da tatlı patatesin tadından hoşlanıyor ama yiyeceklerinin kumlu olması hiç de hoşlarına gitmiyor. Ama can boğazdan gelir diyerek kumlu da olsa tatlı patatesleri yemeye devam ediyorlar. Bir gün, on sekiz aylık İmo isimli dişi maymun bu soruna bir çözüm buluyor, İmo, tatlı patatesleri en yakın su birikintisinde yıkayarak yemeyi akıl ediyor. Bu buluşunu annesine de öğretiyor, İmonun arkadaşları da patateslerini yıkayarak yemeyi öğreniyor ve kendi annelerine de öğretiyor. Bu yeni davranış biçimi bilim insanlarının gözleri önünde, yavaş yavaş maymunlar arasinda yayılıyor. 1952 ve 1958 yılları arasinda genç maymunlar, beslenmelerini daha zevkli hale getirmek için, kumlu tatlı patateslerini yıkamayı öğreniyorlar. Bu daha sağlıklı ve zevkli yeni davranış biçimini çocuklarını taklit ederek onlardan yeni bir şey öğrenen yetişkin maymunlar da kazanıyor. Yeniliklere açık olmayan, çocuklar ve gençlerden de öğrenilebileceğini düşünmeyen, kendi bildiklerini tekrar eden yetişkin maymunlar ise kumlu patates yemeye devam ediyor. 1958in sonbaharında çok şaşırtıcı bir şey oluyor. Koshima maymunlarının bir kısmı (diyelim ki 99 maymun) artık patateslerini suda yıkayarak yemeyi öğrenmiş oluyor. Bir sabah, gün doğarken yüzüncü maymun da patateslerini yıkayanlar arasına katılıyor. İşte o an her şey değişiyor. Aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlıyor. Yüzüncü maymunun ilave enerjisi her nedense devrim yaratıyor! Ama hikâye bitmedi. Bilim insanlarını şaşırtan asıl sürpriz, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olmadığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamaları... Yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik, mesafenin önemi olmaksızın zihinden zihine aktarılabiliyor. Yani, Yüzüncü Maymun Fenomeni denilen bu fenomen şunu gösteriyor: Yeni bir düşünce, yeni bir yol, toplumda sadece belirli sayıda insanlar tarafından biliniyorsa, bu yenilik sadece o kişilere ait bir şey oluyor. Ama bilenlerin sayısı belli bir kritik noktaya ulaştığı an, sadece bir kişinin daha yeni yola katılması, toplum bilincinin aşama geçirmesine yol açıyor. Yeni düşünce, birdenbire herkes tarafından düşünülmeye başlanıyor. Niceliğin niteliğe dönüşme noktası... Yüzüncü Maymun Fenomeni, Duke Üniversitesinden Doktor J.B. Rhine tarafından değişik deneylerde tekrarlanıyor. Sonuç her seferinde aynı. Bugüne dek mutsuz, huzursuz, bencil, korku dolu, karamsar bir dünya süre geldi. Zihinlerde hala taş devri korkularmı taşıyoruz. Yeniiklere açık, farklı düşünenler ise aşağılanıyorlar, alay ediliyorlar, toplum dışına itiliyorlar. Cesaretleri takdir edilmek bir yana söndürülmeye çalışılıyor bu insanların... Einstein bile teorisini ilk ortaya attığında meslektaşları tarafından kınanmış. Sıradan insan asla büyük insan olamaz. Doğar, yaşar ve ölür. Buna yaşamak denirse! Dünyada mutlu, huzurlu, sevecen, aydınlık dolu insanlar yok mu? Cesur bir dünya isteyen ve bu uğurda çaba göstermekten çekinmeyen, her şeyi göze alan insanlar yok mu? Elbette var. Sayıları gittikçe de çoğalıyor. İnsanın, insanlık boyutunda devrim yapabilmesi için yüzüncü maymunun aralarına katılmasını bekliyorlar. Yüzüncü Maymun belki de sizsiniz. Ken Keyes Jr. Çeviri: Nil Gün |
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
|
|