Bimeyko Toplu Yapı Yönetimi
Kuruluşu:2008
Resmi İnternet Sitesi

Hoş Geldiniz!

Bugün : 5 11 2025 Çarşamba

Ana Sayfa
Bimeyko Tarihi
Bimeyko Vaziyet Planı

Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Telefon Numaraları
Personel Mesai Saatleri
Havale Hesapları
İletişim

Yasallığımız
Mahkeme Kararları
Su Sözleşmesi

2025 Yılı Genel Kurul Toplantısı
Genel Kurul Kararları
Satmak İsteyenler

YAPILAN ÇALIŞMALAR

BORÇ SORGULAMASI
Parsel Sorgulama
Mali Tablolar
İmar İzni Alma ve İnşaat Yapımı
Kütüphane
Kanun No : 5711
Sorulara Cevaplar

Galeri-1

Karayolu Haritası
Otobüs saatleri
Minibüs Saatleri




 
Yazan: salih şişmanoğlu Tarih: 15 Nisan 2010 Perşembe
Cengiz bey, sitenizin mesaj bölümü hızla internet blogu olma yolunda.Sizden dileğim, Bimeyko da tapusu olmayan kişilerin uluorta yazdığı ve yönetimle iletişim için değil birbirleriyle uğraştıkları yazıları filtrelemeniz.Yönetmeye meraklı komşularımız da seçim zamanı ortaya çıkarlarsa daha gerçekçi olur.Laf ebeliği en kolayı.

Yazan: Sadi GENÇ Tarih: 15 Nisan 2010 Perşembe
Yönetimin bu hoş olmayan gidişe müdahele etmesi memnuniyet vericidir, Ali Cengiz beye teşekkürler. Hepimizin amacı BİMEYKO yu daha da geliştirmek ve güzelleştirmek olmalıdır ki herkesin de bu düşüncede olduğuna inanıyorum. Fakat bunu yaparken tek doğrunun sadece kendi düşüncemiz olduğu, başkalarının fikirleri saçma ve uygulanabilirliğinin hiç olmadığı iddiası, galiba içine düştüğümüz en büyük yanlıştır diye düşünüyorum. Yöneticilik yapmak gerçekten özveri ve sorumluluk isteyen bir iştir. Eleştirilerimizi yaparken empati kurmalı ve uygulanabilir seçenekler ortaya koymalıyız ki olumlu yönde gelişmeler meydana gelebilsin. Ben 2 yıl önce bir arsa aldım ve ev yaptırmayı düşünüyorum. Bu zaman zarfında da olumlu gelişmeler görüyorum, yönetimin yaptıklarını destekliyor ve başarılar diliyorum. Saygılarımla.

Yazan: Bimeyko Toplu Yapı Yönetimi Tarih: 13 Nisan 2010 Salı
Bimeykoda arsası olmayan ad, soyad ve gerçek bir mail adresi yazılmayan mesajlar silinecektir. Her mesajda belirtilen mail adresine bilgi mesajı atılacaktır. Mesaj yaznın kimlik bilgileri veri tabanımızla karşılaştırılacaktır.

Yazan: Orhan ŞAHİN Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi
Hoşgörü, müsamaha, tahammül, katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma demektir. İzin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına da gelir. Sosyal ilişkilerde bir tarafın, bazen farkında olmadan, kasıtlı olmayarak, bazende kasıtla diğer tarafa (maddi/manevi) zarar verebilecek bir sahne yaratması durumunda, diğer tarafın bunu görmezden gelerek veya cevabınından vazgeçerek ödün vermek tahammülünü (erdem) gösterebilmesidir.Tasavvuf’ta Mevlana hoşgörü’ye en güzel örnektir.Hoşgörülü olmak insanlarla ilişki kurmanın en iyi yoludur.Herkesi hoşgörülü olmaya çağırıyoruz.

Yazan: ASUMAN Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi
Ben Cemil beyin düşüncelerini ifade ettiğini ve kötü niyetli olmadığını düşünüyorum.Bence en az Cenk Bey kadar Cemil Bey de yönetimi destekliyor.İyi niyetle fikir beyan ediyor.Fikirlerine katılıyormuyum hayır.Evet şu an Bimeykoda 180 küsur hane olabilir .Ama bu bir güçtür.Çandarlı nın kış nüfüsu kaç kişi ki.

Yazan: Cemil Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi
Sayın Bimeyko Yöneticileri, sizi sitemizin resmi internet sayfasında şahsıma yazılan hakaret ve tehdit dolu yazıları durdurmak için göreve davet ediyorum.. bu tür yazıları cezasız bırakırsanız bu site içinden çıkılamayacak bir hal alacak. Yazılanları esefle kınıyorum. Bilmem hangi ülkenin ajanlığından tutunda bilmem ne olduğuma, beni dövmekle tehdit etmelere, susturun yoksa bilmem ne hamamdan geleceğim bu adamı susturacağım demelere, daha reşit bile olmamış benim ne anlattığımdan bi haber bir kızımız beni plajda dövmekle tehdit etmelere ,kimsenin sözümü dikkate almadığı bir deli yapmalara kadar sözler sarf edilmiş.(Türk medeni kanunu madde 24,25 ve borçlar kanunu madde 49 hükümleri çok açık bu hakkımı saklıyorum). Tüm bu kötü sözleri sahiplerine iade ediyorum. Kötü söz yazanlar kendi sıfatına yakışanı yazmış. Ben kimim ne yazıyorum ona kimse bakmadan bir yerlerden yönlendirilmiş gibi üstüme saldırmışlar. Sizden ricam bu siteye süzgeç koymanız , yoksa bu site haberleşme ve bilgi edinme sitesinden çıkacak.bu şartlar altında da aklı başında hiç kimse bu siteye giremeyecek. Siz Bimeyko Yöneticilerine, bimeykoda yapılan icraatlar ile ilgili olarak samimi olarak sorularımı, eleştirilerimi ve görüşlerimi bildiriyorum, bundan rahatsızlık duyuyormusunuz bilmiyorum.Bu konuda daha açık olalım. Her konuda görüşe eleştiriye (saygı sınırlarını aşmadan) açık olalım. Saygılarımla Cemil

Yazan: Ali Cengiz Kurt Tarih: 12 Nisan 2010 Pazartesi
100. maymun fenomeni... « : 21 Ağustos 2008 - 18:02:37 » Ken Keyes Jr.dan belki de hepimizin hayatını değiştirecek bir gerçek deneyin öyküsü. Size gerçek bir hikâye anlatacağım: Yüzüncü Maymunun hikâyesini... Pasifik Okyanusunda irili ufaklı birçok ada. Bu adalarda Macaca Fuscata türü Japon maymunları yaşıyor. Bu adalardaki maymunların doğal ortamları içindeki davranışları otuz yılı aşkın bir süre bilim insanları tarafından gözleniyor. 1952de Koshima Adasında bilim insanları maymunların beslenmesi için kumların içine tatlı patates bırakıyorlar. Bu adanın maymunları da tatlı patatesin tadından hoşlanıyor ama yiyeceklerinin kumlu olması hiç de hoşlarına gitmiyor. Ama can boğazdan gelir diyerek kumlu da olsa tatlı patatesleri yemeye devam ediyorlar. Bir gün, on sekiz aylık İmo isimli dişi maymun bu soruna bir çözüm buluyor, İmo, tatlı patatesleri en yakın su birikintisinde yıkayarak yemeyi akıl ediyor. Bu buluşunu annesine de öğretiyor, İmonun arkadaşları da patateslerini yıkayarak yemeyi öğreniyor ve kendi annelerine de öğretiyor. Bu yeni davranış biçimi bilim insanlarının gözleri önünde, yavaş yavaş maymunlar arasinda yayılıyor. 1952 ve 1958 yılları arasinda genç maymunlar, beslenmelerini daha zevkli hale getirmek için, kumlu tatlı patateslerini yıkamayı öğreniyorlar. Bu daha sağlıklı ve zevkli yeni davranış biçimini çocuklarını taklit ederek onlardan yeni bir şey öğrenen yetişkin maymunlar da kazanıyor. Yeniliklere açık olmayan, çocuklar ve gençlerden de öğrenilebileceğini düşünmeyen, kendi bildiklerini tekrar eden yetişkin maymunlar ise kumlu patates yemeye devam ediyor. 1958in sonbaharında çok şaşırtıcı bir şey oluyor. Koshima maymunlarının bir kısmı (diyelim ki 99 maymun) artık patateslerini suda yıkayarak yemeyi öğrenmiş oluyor. Bir sabah, gün doğarken yüzüncü maymun da patateslerini yıkayanlar arasına katılıyor. İşte o an her şey değişiyor. Aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlıyor. Yüzüncü maymunun ilave enerjisi her nedense devrim yaratıyor! Ama hikâye bitmedi. Bilim insanlarını şaşırtan asıl sürpriz, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olmadığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamaları... Yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik, mesafenin önemi olmaksızın zihinden zihine aktarılabiliyor. Yani, Yüzüncü Maymun Fenomeni denilen bu fenomen şunu gösteriyor: Yeni bir düşünce, yeni bir yol, toplumda sadece belirli sayıda insanlar tarafından biliniyorsa, bu yenilik sadece o kişilere ait bir şey oluyor. Ama bilenlerin sayısı belli bir kritik noktaya ulaştığı an, sadece bir kişinin daha yeni yola katılması, toplum bilincinin aşama geçirmesine yol açıyor. Yeni düşünce, birdenbire herkes tarafından düşünülmeye başlanıyor. Niceliğin niteliğe dönüşme noktası... Yüzüncü Maymun Fenomeni, Duke Üniversitesinden Doktor J.B. Rhine tarafından değişik deneylerde tekrarlanıyor. Sonuç her seferinde aynı. Bugüne dek mutsuz, huzursuz, bencil, korku dolu, karamsar bir dünya süre geldi. Zihinlerde hala taş devri korkularmı taşıyoruz. Yeniiklere açık, farklı düşünenler ise aşağılanıyorlar, alay ediliyorlar, toplum dışına itiliyorlar. Cesaretleri takdir edilmek bir yana söndürülmeye çalışılıyor bu insanların... Einstein bile teorisini ilk ortaya attığında meslektaşları tarafından kınanmış. Sıradan insan asla büyük insan olamaz. Doğar, yaşar ve ölür. Buna yaşamak denirse! Dünyada mutlu, huzurlu, sevecen, aydınlık dolu insanlar yok mu? Cesur bir dünya isteyen ve bu uğurda çaba göstermekten çekinmeyen, her şeyi göze alan insanlar yok mu? Elbette var. Sayıları gittikçe de çoğalıyor. İnsanın, insanlık boyutunda devrim yapabilmesi için yüzüncü maymunun aralarına katılmasını bekliyorlar. Yüzüncü Maymun belki de sizsiniz. Ken Keyes Jr. Çeviri: Nil Gün

Yazan: veysel er Tarih: 9 Nisan 2010 Cuma
galiba yeni bir tartışma benim yüzümden tekrar başlıyacak. hakaret olmadan 100 maymunu tartışılarsa arkadaşlar memnun olurum. kendi adıma bu yıl sonuna kadar bu siteye girmeyacegim herkeze sevgi ve saygılar

Yazan: veysel er Tarih: 9 Nisan 2010 Cuma
sayın cengiz bey lütfen internetten 100 maymun olgusu adlı teoriyi bulup web sitesine koyabilirmisiniz. ne kadar bizlere uygun gerçekçi .Tüm Dünya bilimsel litaratürüne geçmiş bir davranış tarzı bu. bizimde en büyük sorunumuz ordaki ( 100 )sembolıkte olsa o 100 aşmak. lütfen çok ama çok çarpıcı olacak. bizde artık o teorideki yüze yaklaşıyoruz. patatesi adam gibi yiyelim artık. kumsuz . saygılar. bu tartışmanın taraflarına da güzrl bir örnek bu.

Yazan: bimeyko istanbullu dostlar gurubu Tarih: 9 Nisan 2010 Cuma
veysel bey harikasınız tebrik ve teşekkürler sizin gibi harika bir dostu komşu olarak kazanmaktan çok mutluyuz her zama çagdaş fikirlerinizi okumak isreriz ayrıca esyer den dilaver hocamız ve arkadaşlar ,gamadan galip ve komşuları dün akşam bogazda 48 kişi buluşup balık yedik .hep sizi hanım efendi ve kızlarınızı mimar mehmet beyi , nevin hanımı . hüseyin kıcı beyfendiyi. cihangir hocayı,andık .sizleri çok seviyoruz en kısa zamanda görüşmek dilegiyle selamlar bimeyko dostlar grubu (ist av yakası)

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15